29 Ekim 2015 Perşembe

Kirli Futbol

<maçın en stresli dakikaları>

Arbede, düşmanlık, yumruk, kan... Sahalarda görmeyi istemediğimizi öne sürdüğümüz ancak içten içe bunun için tutuştuğumuz, gerçekleşsin diye yalvardığımız olaylar. Özellikle tansiyonu yüksek bir derbi müsabakasında ya da takımınız mağlup iken zaman geçirmek için yatan rakip takımın kalesine her girmeyen top için bir yumruk isteği. Kirli futbolun temelini oluşturan unsurlar. 


<maçın en heyecanlı dakikaları>

Top bir o kalede, bir bu kalede. İki ekip de akın akın geliyor. Seyir zevki yüksek. Seyirci nefes alamıyor. Peki ya futbol bu mudur? İşin teknik ve insani şov kısmına bakıldığında evet. Fakat ben size heyecanı betimleyeyim. Stoperiniz rakip forveti kucağına almış, diziyle, dirseğiyle ince ince yokluyor. Erman Hocanın deyimiyle barajdaki oyuncunuz rakip oyuncuya 'basur muayenesi' yapıp psikolojik bir savaş açıyor. Ön liberonuz hava topunda rakibe dirseği geçiriyor. Hakem yakalayacak mı, saha karışacak mı hissi, maçın başından beri bir kavga çıksa da rahatlasak hissi en somut adımlarını atıyor. Kirli futbolun bütün güzellikleri ve heyecanı açık ve net bir biçimde sahada ve daha fazlası için de yanıyor, tutuşuyor.


<maçın en güzel dakikaları>

Sahadaki bütün tansiyon nihayet hiper tansiyona dönüyor. Atılan dizler, dirsekler, anneye edilen Bulgarca küfürler en sonunda yerini fiziksel bir atışmaya, arbedeye çeviriyor. Futbolun aslında bütün güzelliklerini, iki tarafın düşmanlığını ve kazanma hırsının kombinlenmesini görüyoruz. KAVGA BAŞLIYOR. Ev sahibi takımın taraftarları rakip futbolcuların annelerine küfrediyor, daha da güzeli, hep bir ağızdan hakeme küfrediliyor. Futbol sahalarında çatala takılan bir rövaşata golü, ceza sahasına verkaçlarla girip rakip savunmayla taşak geçmek ve kaliteli bir kavgadan daha güzel bir şey varsa o da iyi yönetsin ya da yönetmesin, bütün bir stadın hakeme küfretmesidir.


<maçın en sinirli dakikaları>

Kavga olmuştur, ancak ele hiçbir şey geçmemiştir. Şanslıysanız tuttuğunuz takım oyuncuları rakip oyunculara temiz bir dayak atıp kırmızı kart görmemişlerdir. Fakat skor odaklı bir oyun olan futbolda anlık kavganın verdiği haz ejakülasyon ile eş değerdir. Kavgadan sonra 'keşke yapmasaydım' pişmanlığı yaşarsınız. Ancak ertesi hafta bir daha kavga edersiniz. Sahalarda asıl görmek istediğimiz hareketlerin bunlar olduğunun yavaş yavaş farkına varırsınız. Karşınızda kazanmak için her şeyi yapacak 11 kişiye karşı ateşe ateşle cevap vermenin hazzı kirli futbolun temelini oluşturuyor işte. Bir de üstüne son dakikalarda ofsayttan falan bir gol bulursa takımınız ya da hakemi baskı altına aldığınızdan eşantiyon bir penaltıyla ödüllendirilirseniz ara başlık <maçın en kaymak dakikaları>na gönül rahatlığıyla çevrilebilir.



<yazının kıssadan hisse veren dakikaları>

Kirli futbol dedik, blogu title bir başlıkla açmayı uygun gördük. Olayın karanlık ve çirkef tarafına olan bakış açısını yadırgayacak olanlar elbette olacaktır. Fakat rakip takımdaki bir oyuncuya orospu çocuğu diyip aynı karakterdeki oyuncusunu öven bir adam kirli futbol aşığıdır. Bu da burada okuyacaklarınızın aslında ne kadar hoşuna gideceğine delalettir. Haydi çift girelim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder